Tarihi binaları, geniş caddeleri, nefis yemekleri, boğa güreşi ve deli gece hayatıyla ünlenen İspanya’nın başkenti Madrid’i iki günde daha alçak üst etmeye ne dersiniz? İşte tüm detayları ile 2 günlük Madrid gezi rehberi…
Madrid Gezisi: 1. Gün
Uçaktan indiğiniz zaman şehrin dıştan olan Barajas bölgesinden merkeze taksiyle gitmek 50 Euro civarı tutacağından, kolayca anlaşılabilen metro haritasını elinize alarak takriben 1 saat içerisinde kendinizi merkezde bulabilirsiniz.
Eğer Madrid’de kalacağınız otelinizi kendiniz seçecekseniz Madrid’de nerede kalınır? başlıklı yazımı mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Yazı her tarafında son Madrid seyahatimde konaklayıp memnun kaldığım 4★ Eurostars Casa de la Lírica başta almak üzere 3★ Ibis Styles Madrid Prado, 4★ Hotel Liabeny, 5★ Eurostar Madrid Tower gibi şehirdeki en popüler otelleri inceleyebilirsiniz.
Madrid Merkez
Puerta del Sol Meydanı
Avrupa Birliği’nin 3. büyük şehri olan Madrid’in orta noktasında bulunan en turistik meydanı Puerta del Sol (Güneşin Kapısı) keza Madridlilerin buluşma noktası kabul ediliyor keza de şehrin tüm manâlı simgelerini barındırıyor. Burada mutlaka görmeniz gerekenlerden bir her birine yerde yer alan sıfır kilometre simgesi. Bu arma İspanya karayolunun başlangıç noktası kabul edilerek, tüm şehirlere mesafe bu noktadan ölçülüyor.
Tekrar bu meydanda yer alan koca yemiş ağacının meyvesine uzanan bronz ayı heykeli ise Madrid’in simgesi. Tüm armağan dükkanlarında Madrid’e özgü bu ayının küçük boyutlarını görebilir ve sevdiklerinize Madrid’den bir hatıra götürmek istiyorsanız satın edinmek için değerlendirebilirsiniz. Sol meydanında bulunan sembollere bakarken çizgi film karakterlerinin kılıklarına girip yanınıza yakında olacak olan kişiler göreceksiniz. İsterseniz Hello Kitty ile isterseniz de Chucky ile resim çektirip bu turistik bölgenin son ritüelini de yerine getirebilirsiniz.
Neapolitana
Biliyorum yol yorgunusunuz ve karnınız çok aç! O vakit size hayatınızda yiyebileceğiniz en hoş Napolitana’yı burada yiyebileceğiniz için fazla uğurlu olduğunuzu söyleyebilirim. Koca yemiş ağacının meyvesine uzanan ayı heykelini arkanıza alıp sağ tarafa içten yürüdüğünüzde iki uzun cadde göreceksiniz. Eğer çikolata seviyorsanız, bu iki uzun sokağın kesişiminde bulunan pastahanede mutlaka Napolitana yemenizi öneririm.
Plaza Mayor
Bu sokaklardan altta olanı Plaza Mayor adlı meydana gidiyor. Tekrar turistik mekanlardan biri olan Plaza Mayor’un özelliği 4 tarafının binalarda taraflı olup fantastik bir görünümü olması. Fakat burada oturmadan yola devam çünkü Plaza Mayor meydanına yakın olan meşhur pazar Mercado San Miguel var sırada.
Mercado San Miguel böylece bildiğiniz pazarlara benzemiyor. Günümüze ulaşan tek demir iskeletli pazarın özelliği ise karnavalı andıran ruhu! Bu yemek pazarını gezerken dilerseniz kenarlara sabit standlarda bir şeyler atıştırabilir, dilerseniz değişik tapasları ve leziz sangriaları tadarak gezebilirsiniz.
Kralın Evi
Palacio Real
Bu sokaklardan tepede olan sokağa giderseniz de Opera meydanına ulaşacaksınız. Burada Teatro Real ve Palacio Real’i görebilirsiniz. 9 katının yanı sıra yerin aşağıda 6 katı bulunan Teatro Real’i gezmektense kralın evi olan Palacio Real’e zaman ayırmanızı öğüt ederim. Bahçesi kadar içi de büyüleyici olan Palacio Real artık turistler tarafından geziliyor, halkın gözü önünde bulunmak isteyen kral ise şehir halkı dışında yaşamayı seçim ediyor.
Metropolis, Madrid
Şimdi azıcık alışveriş yapmaya ne dersiniz? Sol Meydanı‘ndan yukarı dürüst uzanan sokaklar sizi büyük ve güzel bir sokak olan Gran Via’ya çıkartıyor (Calle Montera, Calle Precios). Dilerseniz Gran Via’da alışveriş yapıp kendinizi ve sevdiklerinizi şımartabilirsiniz. Bu caddenin üzerinde yürürken Callao Meyadanı’nı göreceksiniz. Art deco binalarla süslü bu meydanda yer alan Capitol ve Palacio de la Musica sinema binaları bir uçtan bir uca Callao Meydanı bununla birlikte sinemalar meydanı olarak da biliniyor. Callao’yu ardınızda bırakıp yürümeye devam ederseniz ise Plaza de Espana Meydanı’ndaki parkta birazcık soluklanabilir ve Cervantes’in heykelini görebilirsiniz.
Güneşi Daldırmak İçin En Hoş Yer
Temple of Debod
Akşamüstü güneşini Madrid’i ayaklarınızın altına alarak batırmak için yola devam etmenizi öneririm. Templo de Debod isimli Mısır tapınaklarının bulunduğu tepeye vardığınızda neden böyle dediğimi daha iyi anlayacaksınız. Mısır tapınaklarının Madrid’de ne işi var diyorsanız onu da anında açıklayayım. Nil nehri altında kalan tarihi eserlerin kurtarılma projesinde İspanyol mühendislerin Mısırlılara yardımından ötürü bu tapınaklar İspanyollara armağan edilmiş. Dilerseniz tapınakların içini de gezebilir ve hiyerogliflere meraklıysanız yapıyı inceleyebilirsiniz.
Madrid’de Gece Vakti Ne Yapılır?
Brushetta, Tapas
Akşam yemeği için en güzel yerlerden biri olan Chueca Meydanı’ndaki Mercado San Anton’u öneririm. Burada yer alan minik restaurantlardan damak zevki tadınıza yerinde olan tapaslarla tabağınızı süsleyebilir ve değişik İspanyol tapaslarını deneyerek İspanyollara has bu lezzeti doyasıya deneyimleyebilirsiniz.
Hala fazla yorulmadıysanız deli gece hayatını da yaşamanızı öneririm. Tribunal bölgesi hafta sonu gençlerin randevulaşma mekanı. Buradaki küçük barlarda içkinizi içtikten daha sonra Madrid’in ünlü 8 katlı gece kulübü Kapital’e gitmenizi öneririm. Ancak “Tüm gün fazla yoruldum oturup bira keyfi yapmak istiyorum” diyorsanız 100 Montaditos isimli mekan tam size göre. Diğer Taraftan biralar sadece 1 euro!
Madrid Gezisi: 2. Gün
Parque del Buen Retiro
İkinci gün kahvaltınızı Plaza de la Independencia bölgesinde olan Harina isimli yerde etmenizi öğüt ederim. Bu bölge keza kazanılan futbol maçları sonrası insanların sevinçlerini kutladığı yer olarak da biliniyor. Harina’nın nefis kahvaltısında sonra bölgeye fazla yakın olan Parque del Retiro’da yürüyüş yapabilirsiniz. Bu büyüleyici park 17. yy’da sadece kral ve ailesi tarafından kullanılıyormuş. 1869’dan sonradan halka açılan bu parkın içinde Cristal Palace’ı gezebilir hatta dilerseniz içindeki gölde keyif yerine getirmek üzere kayık bile kiralayabilirsiniz.
Madrid’deki En Lüks Caddeler
Parque del Retiro’nun kısa bir yürüme mesafesi uzağında olan Serrano, Goya ve Velazquez Madrid’in en şık caddeleri olarak biliniyor. Burada yer alan Mallorca isimli pastahane ise tatlı yiyip kahve içmek için ideal bir yer!
Prado Museum
Genel olarak şehri gezip Madrid sokaklarını arşınladıktan daha sonra cümbür cemaat kendi ilgi alanına tarafından bir aktivite bulabilir. Eğer müzelere meraklıysanız Madrid’de yer alan; Museo del Prado, Reina Sophia, Museo Thyssen Bornemizsa’yı gezebilirsiniz.
Santiago Bernabéu Stadyumu
Eğer bir futbol aşığı iseniz dünyadaki en büyük stadlardan biri olan 105.000 karakter Santiago Bernabeu stadında futbolcuların soyunma odalarına kadar gezip data edinebilirsiniz.
Boğa güreşi ile ünlü bu şehre eğer Mayıs- Ekim ayları arasında gittiyseniz Plaza de Toros de Las Ventas isimli İspanya’nın en kayda değer boğa güreşi arenalarından birinde güreş izlemeniz de olası. Eğer Pazar günündeyseniz şanslısınız! La Latina bölgesinde kurulan meşhur El Rastro pazarını da gezebilirsiniz. Yalnız burada fazlasıyla hırsızlık olduğu için cüzdanlarınıza dikkat etmenizi öneririm.
İspanyol Lezzetleri
Bravas Bravas
Akşam yemeği için de pizza ve makarna severler için önerim La Tagliatelle isimli restaurant. Ancak illa İspanya’ya has lezzetler denemek istiyorsunuz herhangi bir restaurantta patatas bravas (patates), paella ve gazpacho’yu (soğuk çorba) deneyebilirsiniz. Tatlı olarak da İspanyollara has Churros’u denemeyi unutmayın.
Paella
2 günde Madrid gezisi yazısı baştan başa kısa bir Madrid seyahatinde gezip görmeniz gereken en önemli yerlerden, yapılması gerekenlerden bahsettik. Bunlar dışarıya Madrid’de gezilecek tüm manâlı yerlerle ilgili veri ve fotoğrafları Madrid gezilecek yerler, şehirde konaklama konusunda genel bilgileri ve otel tavsiyelerimizi ise Madrid’de nerede kalınır? başlıklı yazımızda okuyabilirsiniz.